Saturday, October 17, 2009

OLD AND WISE

OLD AND WISE - ALAN PARSONS...
As far as my eyes can see
There are shadows approaching me
And to those I left behind
I wanted you to know
Youve always shared my deepest thoughts
You follow where I go
And oh when Im old and wise
Bitter words mean little to me
Autumn winds will blow right through me
And someday in the mist of time
When they asked me if I knew you
Id smile and say you were a friend of mine
And the sadness would be lifted from my eyes
Oh when Im old and wise
As far as my eyes can see
There are shadows surrounding me
And to those I leave behindI want you all to know
Youve always shared my darkest hours
Ill miss you when I go
And oh, when Im old and wise
Heavy words that tossed and blew me
Like autumn winds that will blow right through me
And someday in the mist of time
When they ask you if you knew me
Remember that you were a frined of mine
As the final curtain falls before my eyes
Oh when Im old and wise
As far as my eyes can see
Bazen anımsıyorum geçmişi...10 yıl kadar öncesini, 17 yaşındayken ben, Rita derlerken bana :) ne güzel günler geçirdim, ne kadar çok eğlendik. Kimler kimler vardı, Veli vardı taximde gidilen, okulu kırınca, içimize giydiğimiz baskılı tişortler okul kırılınca meydana çıkardı, Kadıköye geçince durağımız akmar pasajı ya da yurdakul botlarının yapıldığı mini mini dükkandı...Taxim ise kocamandı, şahaneydi, underground idi...Veli, gitanes, kemancı, hangi, deli, morg...birbirinden acaip mekan vardı...
O dönemlerde taksim punk ve grunge gençliğinin mekanıydı, tikiler basmamış, her köşe başı starbucks olmamıştı, alternatif rock ve metal barlar, sokaklarda dolaşan punklar vardı, sokaklardan birinde bitpazarı bile vardı...her çeşit batik bluz ve bonculku takılar satın alırdık...yüzükler envai çeşit icik boncuk, ucuzdu, leman kültür vardı 18 yaş sınırı vardı bir orası almazdı bizi...gezdik, çok gezdik, çok güzel müziklerdi, çok güzel insanlar ve zamanlardı.
Asmalı mescit daha kopmamıştı, ardıardına insan istilasına maruz kalmayıp, bozguna uğratılmamıştı. İzbeydi, bugün fönlü saçları ve parlak topuklu pabuçları ile salınan kız çocukları oraya girmeye korkarlardı, aileleri de salmazdı zaten.
Sakindi, huzurluydu bir bakıma ama korkutucuydu evet. Suç oranı yüksekti...
Şu anda iyi mi, evet iyi ışıl ışıl parlak parlak, ama bence şehrin bir dokusu daha yitti gitti, başımız sağolsun.
Bütün rock barlar gece klübüne, bütün binaların alt katı simit dünyasına dönüştü.
Atlas pasajının kapalı olan her metrekaresi bugün son trende hizmet eden dükkanlar silsilesi, kalabalık cabası
Nüfus arttı evet, yeni gençlik deliler gibi yetişti büyüdü yetişti evet, ama şehrin dokusunu kaybetmesi demek vahim bir durum kanımca.
Kaçınız istiklalde yürürken binaların hikayesini dinlemek için duruyor?
kaçınız kocaman mangonun yerindeki vakko binasını özlüyor?
kaçınız araba ile istiklal caddesinden geçme şansına erişti?
kaçınız starbucks simit sarayı ve ceptelefonu olmadan gezme özgürlüğüne erişti?

No comments: